Merhaba bugün sizlere düğün pastaları tarihinden bahsetmek istiyorum.Özellikle ilkbaharın yazı karşılamaya hazırlandığı günlerde, birbirinden zarif düğün pastaları boy göstermeye başlar düğün salonlarında...Önceleri, geleneksel olarak ; farklı anlamlar ifade eden düğün pastaları, günümüzde değişen beğeni anlayışının göstergesi olmuştur.Düğün pastalarında yaşanan bu değişim , bütün pasta süsleme sanatı alanındaki değişimi yansıtır.Düğünler için özel pastalar hazırlama geleneği, Roma dönemine kadar uzanır.Roma döneminde hazırlanan küçük ve basit pastalar, geleneksel olarak tanrılara sunulmuş, meyveli, fındıklı ve ballı çeşitlerdir.Bu pastalar; tanrıların , gelini, bolluk ve bereketle kutsaması için, gelinin başının üstünde tutulup parçalanırdı. Bu gelenek ise ''geline taç giydirmek'' olarak bilinirdi. Düğün pastası geleneği , M.Ö. 54 yıllarında Julius Sezar tarafından İngiltere'ye taşındı ve giderek yerel geleneğin bir parçası haline geldi.Başlangıçta sadece varlıklı ailelerin karşılayabildiği bir adet olarak benimsendi.Fakir aileler ise bereket dilekleri için gelinin üzerine buğday ve mısır taneleri serperlerdi.Pasta ile sürdürülen bu gelenek , iki yüzyıla yakın devam etti.Daha sonraları bu gelenek iki şekle büründü:Birincisinde gelinin üzerine bereketi arttırmak için pirinç ve konfeti serpiliyordu. Diğerinde her misafire yemeleri ya da evlerine götürmeleri için bir dilim kek ikram ediliyordu.Genç kızlar , yataklarının altında bir dilim kekle uyurlarsa , gelecekteki kocalarını rüyalarında göreceklerine inanıyorlardı.Orta çağ İngiltere'sinde pasta geleneklerinin dışına çıktı. Pasta, kutlamalarda , ziyafetlerde, şölenlerde kullanıldı.Fakat düğünler için yapılan özel bir pasta çeşidi yoktu.Bu dönemde düğün pastaları, ince bölünmüş;keklerden oluşuyordu.Çoğu çörek şeklinde olup; badem ezmesiyle kaplanırdı.Bu pastalar, eskiden olduğu gibi yine düğünde gelinin başının üzerinde bölünür ya da düğün yüzüğüne sıkıştırılır. Pastaların bir kısmı gelen konuklar tarafından yenilir, bir kısmı da düğün boyunca dışarıdaki halka dağıtılırdı.Kalan , yığın haline getirilir; yeni evlenen çiftin önüne konulurdu.Bu yığının önünde çiftin birbirini öperek kutlamaları beklenirdi.Bu hareketin;,onları saadet ve çocukla kutsayacağına inanılırdı. II. Charles, 1660 yılında Fransa' daki sürgünden geri dönüp ; tahtını geri aldığında Fransız yemek sevgisini ve sayılı Fransız pasta şeflerini de beraberinde getirmişti.Bu şefler , badem ezmeli pasta yığınlarını cazibeden oksun bularak, bu pastaları şeker kabuğuyla kaplayıp, oyuncaklar ve biblolarla süsleyebileceklerini düşündüler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder